Zinaya yaklaşmayın, gerçekten o,
'ÇİRKİN BİR HAYASIZLIK' VE KÖTÜ BİR YOLDUR. (İsra Suresi, 32)
Zinadan korunabilmenin yolunu
Allah-u Teala “Zinaya yaklaşmayın!” buyurarak bizlere göstermektedir. Dikkat
edin! Allahu Teala zina yapmayın değil zinaya yaklaşmayın yani sizi zinaya
götürecek yolları tıkayın buyuruyor. Dolayısıyla bir kişinin kendisini zinadan
koruyabilmesi için ilk önce o yola götürecek nedenleri terk etmesi
gerekmektedir.
ZİNA EDENLERE AHİRETTE
ÇOK KÖTÜ AZAP VARDIR
Allah insanoğlunu yeryüzüne imtihan
amacıyla göndermiştir. Bu imtihanı kazanabilmenin yegane yolu ise Allah’a
kulluk vazifemizi yerine getirmektir. Kulluk vazifesinin tam olarak yerine
getirilmesi ise; O’nun haram kıldığı yollardan sakınıp, helal kılmış olduğu
yollara yönelmekle olur ve Allah’ın rızası da bu noktada kazanılmış olunur.
Eğer kul haram yollara yönelecek olursa ahirette hüsrana uğrayanlardan olur.
İşte zina günahı da, kişinin ahiretinin helakına neden olan günahların
başındadır. Allah'ın Kuran'da haram kıldığı fiillerden biri olan zina, bunu
yapan insanı, tevbe etmediği takdirde hem dünyada hem de ahirette çok aşağılık
konuma düşürecek büyük bir suçtur. Ayette şöyle buyrulur:
Ve onlar, Allah ile beraber başka bir
İlah'a tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina
etmezler. Kim bunları yaparsa 'AĞIR BİR CEZA İLE' KARŞILAŞIR. KIYAMET GÜNÜ,
AZAP ONA KAT KAT ARTIRILIR VE İÇİNDE AŞAĞILANMIŞ OLARAK TEMELLİ KALIR. (Furkan
Suresi, 68-69)
Ayet-i kerimeye dikkat edin! Allahu
Teala zina eden kimseleri, kendisine şirk koşan ve suçsuz yere insanları
katleden zalim kimselerle bir zikretmiştir. Allah, müminlerin bu sıfatlara
sahip olamayacağını belirtmiş ve bu sıfatlara sahip olanları, ahirette ağır bir
azabın beklediğini bildirmiştir. Zinaya bulaşmak haramsa ve kişinin ahiretinin
helakına sebep oluyorsa, zinadan uzak durmakta sevaptır ve kişinin ahirette
kurtuluşuna vesile olmaktadır.
HZ.
YUSUF ALLAH KORKUSUNDAN DOLAYI ZİNADAN UZAK DURMUŞTUR
Kuran’da
Hz. Yusuf'un çok güzel bir tavrı anlatılmaktadır. Yusuf Peygamber kendisiyle
birlikte olmak isteyen kadının tüm tehdit ve entrikalarına rağmen iffetini
korumuş, O'nun rızasından asla taviz vermemiş ve O'nun sınırlarını
çiğnemektense zindana girmeyi tercih etmiştir. Allah bu üstün ahlakı ayetlerde
şöyle bildirir:
Kadın dedi ki: "Beni kendisiyle
kınadığınız işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise
(kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa,
mutlaka zindana atılacak ve elbette küçük düşürülenlerden olacak." (Yusuf)
Dedi ki: "Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana
daha sevimlidir. Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara (korkarım)
eğilim gösterir, (böylece) cahillerden olurum." (Yusuf Suresi, 32-33)
ZİNA KİŞİYE, AİLEYE VE TOPLUMA ZARAR VERİR
Zina insan sağlığına olumsuz etki
edebilmektedir. Zina belsoğukluğu gibi hastalıklara neden olmaktadır. Baş
belası olan hastalıklarından birisi de zinadan dolayı ortaya çıkmış AIDS diye
bilinen bir hastalıktır. Bu hastalığa yakalananların bir kısmı kan yoluyla, büyük
kısmı yani neredeyse tamamına yakını gayri meşru (zina) yollarla
yakalanmaktadır.
Zinanın
ya da fuhuşun topluma ve zina yapan insanlara maddi-manevi pek çok zararları
vardır. Müminler açısından, Allah'ın bu fiilleri yasaklamış olması, bunlardan
uzak durmak ve nefret etmek için yeterlidir. Unutulmamalıdır ki Allah meşru
olan evliliği teşvik etmektedir. Gayri meşru ilişkide nefs felç olur.
İnsanın ruhu kitlenir. Çünkü insanın vicdanının son derece rahat olması
gerekir. Allah’a karşı vicdanın huzurlu olması, karşılıklı sevgi ve saygı
olması ve insanın ibadet rahatlığı içerisinde olması gerekir. Bir insan suç işlediğini
bilerek rahat olamaz. Böyle durumda beyin insanı kilitler. Beyin eğer bir
konuya karşı net tavır gördüyse vücudu otomatik kilitlemiş olur. Vücudun her
yeri kasılır ve o kişiye azaba dönüşür. Fuhuş yapanların çoğu aslında fuhuşun
haram olduğunu bildikleri için bilinçaltlarında büyük bir vicdan azabı ve
huzursuzluk duyarlar. İnkar etseler de kendilerine güvenlerini içten içe kaybetmeleri
bunun bir göstergesidir. En önemli noktalardan birisi ise, gayri meşru ilişkilerin
çoğu, sevgiden yoksun ve sadece karşı taraftaki kimseyi bir et parçası
vaziyetinde algılayarak, şehveti ve isteği o anlık geçiştirmeye yönelik
ilişkiler olmaktadır.
Zina toplumu yozlaştıran nedenlerden
biridir. Zina ahlakı yok etmektedir. Zina, toplumda dargınlık, kırgınlık ve cinayetlere
neden olmaktadır. Ayrıca zinanın bir diğer toplumsal zararı ise soyların
karışmasına neden olmasıdır. Toplumların dejenere olmasında fuhuşun rolü
tartışılmazdır. Çünkü fuhuş, toplumun en temel direği olan aile yapısını hedef
alır. Sonuçta kendilerine ve çevrelerine saygılarını yitirmiş fertlerden oluşan
bir toplum ortaya çıkar.
Boşanmanın başlıca nedenleri
arasında kişinin eşi tarafından aldatılması veya başka birisiyle birlikte
yaşamaya başlaması olmuştur. Zina aileleri birbirinden ayırmakta, kine,
nefrete, namus kavgalarına ve boşanmalara neden olmaktadır. Zina yoluyla
dünyaya gelen çocuklar ortada kalmakta, sokaklara atılmakta yahut çocuk sığınma
evlerine terk edilerek anne ve baba şefkatinden yoksun bir vaziyette yetişerek
toplumsal faciaya neden olmaktadırlar. Bütün bunlar zinanın ne derece tehlikeli
bir illet olduğunu göstermektedir.
Fuhuş yüzünden pek çok insan onurunu
kaybetmiş, kendine olan saygısını ve güvenini yitirmiş, aşağılık bir yaşam
çizgisini benimsemiştir. Fuhuş yüzünden çok sayıda yuva dağılmış, aileler
çökmüştür. İnsanlara genel bir mutsuzluk, huzursuzluk ve aradığını bulamama
psikolojisi hakim olmuştur. Oysa Allah'ın gösterdiği yola uyup, temiz olanı
seçseler, diğer bir deyişle helal olan bir seçim yapsalar insanlar hem psikolojik
açıdan rahat ederler, hem kendilerine güvenleri gelir, hem karşılıklı sevgi ve
saygı muhafaza edilir, hem de sağlam aileler, sağlam toplumlar oluşur.
Şunu unutmamak gerekir ki, toplumu
aileler oluşturur. Aileleri ise eşler ve çocuklar oluşturur. Dolayısıyla
ailenin zedelenmesi demek toplumun sekteye uğraması ve yozlaşmanın başlaması
demektir. İslam dini aileyi zedeleyen her türlü suçtan insanları menetmiştir.
Sadece zinadan değil yalan ve iftira gibi durumlardan da menetmiş ve bunları
yasaklayarak büyük günahlardan saymıştır.
Fuhuşun topluma ve insanlara verdiği
aleni zararları görmek de müminlerin imanlarını artıran bir unsurdur. Kuran
ayetlerinde kesin bir biçimde yasaklanan ve kınanan fuhuşu, hiçbir sınır
tanımadan uygulayanların içine düştükleri durum müminler için bir ibret
vesilesidir.
ZİNA
EDEREK GEÇİM SAĞLAMAK ŞEYTANIN TUZAĞINA DÜŞMEKTİR
Dünya tarihi boyunca çok sayıda
insan geçimini fuhuş yaparak sağlamayı tercih etmiş, böylece aşağılanmayı
seçmiştir. Fuhuş tüm dünyada kolay para kazanma sektörü olarak
gösterilmektedir. Böylece para kazanma ve lüks yaşam tutkusuyla çok sayıda kişi
şerefsizliği tercih etmektedir. Şeytan insanları fakirlikle korkutur ve onlara
çirkin işleri emreder. Allah Kuran'da insanları bu tehlikeye karşı şöyle
uyarır:
Şeytan, sizi FAKİRLİKLE KORKUTUYOR
VE SİZE 'ÇİRKİN HAYASIZLIĞI' EMREDİYOR. Allah ise, size Kendisi'nden bağışlama
ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir. (Bakara
Suresi, 268)
Ayette
bildirildiği gibi mülkün sahibi olan Allah, şeytanın bu zayıf hilesini boşa
çıkarır ve insanları sonsuz ihsanıyla müjdeler. Fakirlik korkusunu yenmek ancak
Kuran'ın hükümleri doğrultusunda düşünmek ve hareket etmekle mümkün olur. Çünkü
Kuran'a tam olarak uyulduğunda, Allah korkusu dışındaki tüm korkulara set
çekilmiş olur.
Fakirlikten
korkmak şeytanın oyunlarındandır. Her insan, zor duruma düştüğü anlarda
hiç beklenmedik yerlerden gelen yardımlarla sıkıntılardan kurtulduğuna
şahit olmuştur. Böyle bir durumda asıl yardım edenin aracılar değil,
yalnızca Allah olduğu unutulmamalıdır.
Samimi
imana sahip kişi, mülkün tek sahibinin, kendisini rızıklandıranın Allah
olduğunu bilir. Bu nedenle de fakirliği kendisi için bir korku haline getirmez.
Onu yaratan, ona nimet ve bolluk veren Allah'ın fazlı geniştir ve dilediğine bu
fazlından verir.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) şunları buyurmuştur:
"Yaşlandığınız
zaman rızkınızdan ümitsiz olmayın. Çünkü şüphesiz insanı üzerinde
hiçbir elbise olmadan annesi doğurur, sonra onu Allah rızıklandırır."
(İbn-i Mace)
"Ey insanlar
rızkınızı güzel yollardan arayın. Kul için takdir edilenden fazlası
yoktur. Kul dünyadan göçmeden önce kendisi için takdir edilen rızkı
alacaktır." (Hakim)
İnsan eğer kendisine Allah'ı vekil kılıp, mümin onuruyla yaşamaya niyet
ederse Allah onu hiç ummadığı yerlerden rızıklandıracak, karşısına pek çok
imkan çıkartıp, onu kendi rahmetiyle zengin edecektir. Ki böyle onurlu ve salih
bir Müslümanın hem dünyada hem ahirette yaşayacağı hayat Allah'ın dilemesiyle
nimetler içinde olacaktır. Kaldı ki Allah imtihan için kısıtlı imkanlar da
verebilir. Böyle bir durumda kişi dünyanın kısalığını buna karşın ahiret
yurdunun sonsuzluğunu düşünüp sabrederse Allah katından alacağı karşılık büyük
olacaktır. İnananlar sonsuz bir zenginlik yurdu olan cennetle
müjdelenmişlerdir.
Fuhuşun
sadece para karşılığında yapıldığını düşünmek yanlıştır. Küçük ya da büyük,
uzun vadeli ya da kısa vadeli herhangi bir çıkar karşılığında yapıldığında da
yine aynı anlama gelmektedir. Genelde insanlar, "para karşılığı beraber
olmadıklarını" söyleyerek kendilerini rahatlatmaya çalışırlar ama bu
aslında bir aldatmacadır. Çünkü Allah'ın koyduğu sınırlar aşıldıktan sonra
hepsi aynı anlama gelir. Allah Kuran'da gayrimeşru her türlü cinsel ilişkinin
haram olduğunu bildirmiştir. Bu nedenle fuhuşu kısıtlı örnekler içinde düşünmek
de hata olur.
Şunu
hatırlatmakta fayda var: Bir insan dünyada olabilecek her türlü hatayı
yapabilir, Kuran'da haram kılınan günahları işlemiş olabilir, hayatının büyük
bir kısmını fuhuş yaparak gaflet içinde geçirmiş de olabilir, ancak doğru yola
çağırıldığında Allah'a kesin bir tevbe ile tevbe edip bağışlanma dilerse
inşallah Allah'ı tevbeleri kabul eden olarak bulacaktır. Yalnız şu nokta da göz
ardı edilmemelidir; Allah'tan kabul etmesi umulan tevbe, ölüm anı gelip de
yapacak başka bir şey kalmadığı için samimiyetsizce edilen tevbe
değildir.
ALLAH
KURAN’DA ZİNAYI YASAKLAMIŞTIR
Zinaya yaklaşmayın, gerçekten o,
'ÇİRKİN BİR HAYASIZLIK' VE KÖTÜ BİR YOLDUR. (İsra Suresi, 32)
Ve onlar, Allah ile beraber başka bir İlah'a tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa 'AĞIR BİR CEZA İLE' KARŞILAŞIR. KIYAMET GÜNÜ, AZAP ONA KAT KAT ARTIRILIR VE İÇİNDE AŞAĞILANMIŞ OLARAK TEMELLİ KALIR. (Furkan Suresi, 68-69)
…Çirkin-kötülüklerin açığına ve
gizli olanına yaklaşmayın… (En’am Suresi, 151)
Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı,
yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve
zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt
alıp-düşünürsünüz. (Nahl Suresi, 90)
Mü’minlere söyle: Gözlerini (harama
çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, onlar için daha
temizdir. Gerçekten Allah, yaptıklarından haberdardır. (Nur Suresi, 30)
Ve onlar ırzlarını koruyanlardır;
Ancak eşleri ya da sağ ellerinin sahip olduklarına karşı (tutumları) hariç; bu
konuda kınanmış değillerdir. Fakat kim bundan ötesini ararsa, artık onlar
sınırı çiğneyenlerdir. (Mü’minun Suresi, 5-7)
ALLAH
KURAN’DA IRZLARINI KORUYANLARA MÜJDE VERMEKTEDİR
Şüphesiz, Müslüman erkekler ve
Müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat
eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve
sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla
(Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka
veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan
kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan
kadınlar, Allah'ı çokça zikreden erkekler ve (Allah'ı çokça) zikreden
kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir
hazırlamıştır. (Ahzab Suresi, 35)
Mü'minler gerçekten felah bulmuştur;
Onlar namazlarında hûşû içinde olanlardır; Onlar, 'tümüyle boş' şeylerden yüz
çevirenlerdir; Onlar, zekata ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir;
Ve onlar ırzlarını koruyanlardır; Ancak eşleri ya da sağ ellerinin sahip
olduklarına karşı (tutumları) hariç; bu konuda kınanmış değillerdir. Fakat kim
bundan ötesini ararsa, artık onlar sınırı çiğneyenlerdir. (Yine) Onlar,
emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir. Onlar, namazlarını da
(titizlikle) koruyanlardır. İşte (yeryüzünün hakimiyetine ve ahiretin
nimetlerine) varis olacak onlardır. Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e de varis
olacaklardır; içinde de ebedi olarak kalacaklardır. (Müminun Suresi, 1-11)
PEYGAMBER EFENDİMİZ
(SAV)'İN ZİNA HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ
Ey insanlar!
Zinadan sakının. Çünkü zinanın üçü dünyada ve üçü de ahirette görülecek altı
sonucu vardır. Yüzün güzelliğini ve nurunu gidermesi, fakirliği doğurması ve
ömrü kısaltması dünyada görülecek sonuçlarıdır. Ahiretteki sonuçları ise;
Allah’ın öfkesine düçar olmak, ahiretteki sorgu sualinin çetin olması, (helal
görülmesi halinde) daimi cehennem azabına uğratmasıdır. (Kurtûbi)
Eğer zinanın
uğratacağı azapla ilgili olarak benim bildiğimi sizler de bilseydiniz pek az
güler, çok çok ağlardınız. (Buhari)
Zina edenlerin
avretlerinin kokusu, bütün cehennem halkına eza verir. (Bezzar)
Zina edenin yüzü
cehennemde ateşle yanar. (Taberani)
Sizin için en çok
korktuğum şey, zinadır. (Taberani)
Zina etmeyin,
kadınlarınızın cazibesi ve sevgisi gider, soğukluk başlar. (İ.Neccar)
Gençliğini
zinadan koruyan (mümin) cennete girer. (Beyheki)
Aşkını gizleyip,
namusunu koruyarak sabreden, cennete girer. (İbni Asakir)
Namusunuzu
koruyun, zina etmeyin. Namusunu koruyana cennet vardır. (Hakim)
Zinaya devam
eden, putperest gibidir. (Haraiti)
Her kim harama ve
zina şehvetine düşkün olursa, şeytanın ortağıdır. (el-Hisal, 217/40)
Kötü kadınlar
çoğalıp, zina toplum içinde yayılırsa, halk, daha önce görülmemiş bulaşıcı
hastalıklara maruz kalır. (Beyheki)
Bir yerde, zina
ve riba (faiz) çoğalırsa, o yerin halkı, belaya maruz kalır. (Hakim)
Zina
yaygınlaşınca yeryüzünde zelzeleler meydana gelir. (et-Tehzib, 3/148/318)
Zina çoğalınca
ani ölümler de çoğalır.” (el-Bihar, 79/27/31)
Yedi kat gök ve
yer, zina eden ihtiyarlara devamlı lanet eder. (Bezzar)
Allah, Kıyamet
günü üç sınıf insanla konuşmaz, onları temize çıkarmaz ve onların yüzüne
bakmaz. Onlar için elem verici bir azap vardır:
1) Zina eden
ihtiyar,
2) Yalancı
hükümdar ve
3) Kibirlenen
fakir’ buyurdu. (Müslim)
Zina fakirlik
getirir. (Buhari)
Rızkı engelleyen
günahlardan biri de zinadır. (a.g.e. s. 23/18)
Gözlerin zinası
harama bakmak, kulakların zinası zinaya götürecek sözleri dinlemek, dilin
zinası zinaya sebep olacak sözleri konuşmak, ellerin zinası namahremi tutmak,
ayakların zinası günah olan yerlere gitmektir. (Buhari)
Allah’tan utanan,
ölümü düşünmeden yatmaz, haram lokma yemez, zinadan kaçar, dilini, gözünü ve
kulağını haramlardan sakındırır, öldükten sonra çürüyeceğini düşünür.
(Taberani)
Asr-ı saadette
Peygamberimiz (S.A.V.) ashabıyla beraber bulunuyordu. Bir genç çıkageldi ve çok
saygısızca:
"Ya
Resulullah! Ben felanca kadın ile arkadaş olmak istiyorum, onunla zina yapmak
istiyorum." dedi.
Ashab-ı Kiram, bu
durumdan çok öfkelendiler. İçlerinden gazaba gelerek genci dövmek ve huzuru
Resulullah'dan çıkarmak isteyenler oldu. Bazıları bağırıştılar. Çünkü genç çok
hayasız konuşmuştu. Sevgili Peygamberimiz (asm) "Bırakın o
genci!.."buyurdu. Resulullah, genci yanına çağırdı, dizinin dibine
oturttu. Gencin dizlerini kendi mübarek dizine değdirecek bir şekilde oturttu
ve:
"Ey genç,
birinin annenle bu kötü işi yapmasını ister misin? Bu çirkin hareket hoşuna
gider mi?" diye sordu.
Genç hiddetle:
"Hayır Ya
Resulullah!.." diye cevab verdi.
Resulullah:
"Öyle ise o
çirkin işi yapacağın kimsenin evlatları da bundan
hoşlanmazlar." Sonra: "Peki, bu çirkin işi senin kız
kardeşinle yapmak isteseler, sever misin?" diye sorduklarında genç :
"Hayır,
asla!" diyerek hiddetleniyordu.
"Şu halde
insanlardan hiç kimse bu işi sevmez." buyurdu.
Sonra Hz.
Peygamber mübarek elini bu gencin göğsüne koyarak şöyle dua etti:
"Allah'ım!
Sen bu gencin kalbini temiz kıl. Namusu ve şerefini muhafaza eyle ve
günahlarını da bağışla."
Genç,
Resulullah'ın huzurundan ayrıldı. Bir daha günah işlemediği gibi böyle bir kötü
düşünce aklından bile geçmeden yaşamış! (Müsned, V. 257)