14 Ocak 2014 Salı

HZ. MUHAMMED'İN GELECEKLE İLGİLİ VERDİĞİ HABERLER

HZ. MUHAMMED (S.A.V.)'İN 15 TEMMUZ 2016 

GECESİNDE TÜRKİYE'DE YAŞANAN DARBE GİRİŞİMİ

VE SONRASI HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ

Peygamberimiz darbenin yaşanacağını hadislerde bildirmiştir. Peygamberimizin hadislerinden biri daha 15 Temmuz gecesi tam peygamberimizin tarif ettiği şekilde gerçekleşti. Peygamberimiz konuyu şöyle bildiriyor:

“Köprü boydan boya tutulduğunda, doğudan gelen PERÇEMLİ YILDIZLAR UÇTUĞUNDA, işte bu köprüde insanlar ölürler.” (Yevmul Halas, Kamil Süleyman, sayfa 515)

Hadisi incelersek peygamberimizin nasıl detay verdiğini çok net görmekteyiz. Köprü boydan boya tutulduğunda (Askerler köprüyü kapattığında), doğudan gelen (Uçaklar Diyarbakırdan kalktı), perçemli yıldızlar (F16’ların üzerinde kırmızı Türk bayrakları var, bomba attığında perçem görüntüsü oluşuyor), işte bu köprüde insanlar ölürler. (şehit düşen kahraman insanlarımız)
Hadis gerçekten de insanı derinden etkiliyor. İşte peygamberimizin ahir zaman hadisleri böyle arka arkaya gerçekleşiyor. Ahir zamanda olduğumuz bu dönemde gerçekten de hayret verici olaylara şahit oluyoruz. Ve daha sonra bu olayların peygamberimiz tarafından hadislerde bildirildiğini görüp bir kez daha hayrete düşüyoruz. Hadisler tahakkuk edince, gerçekleşince anlaşılıyor, daha önceden sırları çözmek mümkün olmuyor.
15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminde vatansever milletimiz darbe girişimine destansı bir şekilde tekbirlerle ve teşbihlerle direniş gösterdi. Yurdun dört bir yanından camilerden sela okundu. Tekbirler, “Allah-ü Ekber” sesleri iman dolu kalplerimize hücrelerimize kadar işledi…
Peki 1400 sene önce peygamberimiz halkın tekbirlerle ve silah kullanmadan darbeye direnip İstanbul’u feth edeceğini nasıl bildirdi? Hadislere birlikte bakalım:

“Allah Teâlâ, müminlere İstanbul ve Rum (topraklarının), tesbih ve tekbir ile fethini nasib buyurmadıkça kıyamet kopmayacaktır” buyurmuşlardır. (Deylemi, Firdevs, 5/82, no: 7524, Taberani, el-Mu’cemu’l-Kebir, 17/15,21)
“Allah Teâlâ Hazretleri, mü’min kullarına Roma’nın merkezi olan İstanbul’un tesbih ve tekbir ile fethini nasip buyurmadıkça kıyamet kopmayacaktir.”(Ahmed Gümüşhanevi . Ramuz’ul Ahadis, s. 478)
Hz. Peygamber (a.s.m.) şöyle buyurmuştur: “Tesbih ve tekbir getirerek Kostantiniyye’yi fethedeceksiniz. O zamana kadar elde edemediğiniz ganimet mallarına kavuşacaksınız.”(İbn- Mace, Fiten, c. s. 35)
… Rum şehrini, İstanbul olsa gerek sadece tekbirlerle fethedeceklerdir. İlk tekbirde surların üçte biri yıkılacak ikinci tekbirde surun üçte biri yıkılacak, üçüncü tekbirde surun kalan bölümü yıkılıp yerle bir olacaktır. Böylece bu şehri kılıçsız ve silah kullanmaksızın fethedeceklerdir. İşte bu doğrunun ta kendisidir ki zaferle kardeştir. (Muhyiddin Arabi, “Futuhat-El Mekkiye”, 366. bab, c. 3, s. 327- 328)

Hadislerde de anlatıldığı gibi 15 Temmuz’da Müslümanlar tekbirler ile silah kullanmadan İstanbul’u darbecilerin elinden kurtarıp fethetmiştir. Ayrıca darbe olayından sonra İstanbul’da sürekli depremler oldu. Halk ise canı pahasına, büyük bir cesaretle vatanını savundu. Bütün televizyonlarda bu günün “Kurtuluş Günü” olduğu söylendi. Peygamberimiz darbe olayından sonra ülkemizde arka arkaya yaşanan depremleri ve o güne kurtuluş günü söyleneceğini mucizevi biçimde anlatmıştır. Bu durumu peygamberimiz hadislerinde şöyle tarif ediyor:
Enes İbni Malik (Radıyellahu anhu) derki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

“Deccal gelip Medine (İstanbul)’nin yakınına konaklar. Sonra İstanbul üç kere sallanır. Her bir kafir ve münafık olan çıkıp deccalın yanına gelir.”(Buhari)

..Sonra MEDİNE (İSTANBUL) ŞEHRİ SAKİNLERİYLE BERABER ÜÇ DEFA SALLANACAK, BUNUN ÜZERİNE (MEDİNE’DE BULUNAN) MÜNAFIK ERKEKLER VE KADINLARDAN HİÇ KİMSE KALMAYIP HEPSİ ONUN YANINA GİDECEKLER ve böylece demirci körüğünün demirin kirini, pasını giderip attığı gibi Medine’de pisliği (yani habis insanları) dışına atacak ve O GÜNE KURTULUŞ GÜNÜ DENECEKTİR. (Mace Cilt 10, s. 331-335)


HZ. MUHAMMED (S.A.V.)'İN GÜNÜMÜZDEKİ TANINMIŞ

İNSANLAR VE ÖRGÜTLER HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ

Hz. Muhammed (S.A.V.) günümüzde olan tanınmış insanların ne yapacaklarını asırlar önce 
bildirmiştir. Bunların içinde Abdullah Öcalan, Hüsnü Mübarek, Putin ve Beşar Esad yer almaktadır. Aşağıda bu kişilerle ilgili hadisler detaylı açıklanmaktadır. Ayrıca Hz. Muhammed PKK, El- Kaide ve IŞİD'İ hadislerde bildirmiştir.


HZ. MUHAMMED (S.A.V.)'İN PKK VE ABDULLAH

ÖCALAN'I BİLDİRMESİ

Hadislerde Fırat etrafındaki çatışmalar, PKK'nın çıkaracağı olaylar ve Abdullah isimli birinin varlığı şöyle haber verilir:
Nuaym İbni Hammad'ın fiten isimli eserinden:
971- Ka'b tan, şöyle rivayet edildi: "Şam nahiyelerinin biraz ötesinde Fırat etrafında büyük bir ordu toplanır, mal üzerinde savaşırlar. Her bir dokuz kişiden yedisi öldürülür. Bu, Ramazan ayında işitilen , şiddetli gürültü, yıkılma ve korkudan sonra ve ÜÇ SANCAĞIN ayrılmasından sonradır. Onlardan her biri mülkü (idareyi) kendileri için ister, İÇLERİNDE ABDULLAH İSMİNDE BİR KİŞİ VARDIR."
Peygamberimiz hadisinde Fırat'ı etrafında toplanacak olan terör örgütü PKK'ya dikkat çekiyor, mal üzerinde savaşacaklarını söylüyor. Üstelik bu terör olaylarında, çatışmalarda çoğunun öldürüleceğine dikkat çekiyor. Tabi bu hadiste en dikkat çekici olan ifade "İçlerinde Abdullah isminde bir kişi vardır." ifadesidir. Peygamberimiz yüzbinlerce ismin içinde Abdullah ismini söyleyerek bu hain terör örgütünün liderliğini yapmış olan Abdullah Öcalan'a dikkat çekmiştir. Kuşkusuz bu çok büyük mucizedir. Peygamberimiz başka bir hadisinde Öcalan'ı kastederek deccalin bir adada tutulduğunu, saç ve sakalının birbirine karıştığını bildirmiştir. Aynı şekilde Abdullah Öcalan imralı adasında hapiste yatmaktadır. Saç ve sakalının birbirine karışmış vaziyetide olmuştur.

HZ. MUHAMMED (S.A.V.)'İN MISIRDA YAŞANACAK
OLAYLARI VE MISIR'IN ESKİ DEVLET BAŞKANI HÜSNÜ

MÜBAREK'İ BİLDİRMESİ

Resulullah (sav)'in haber verdiği ahir zaman olaylarından biri de Mısır'da yaşanan kargaşadır. Peygamberimiz (sav) bu kargaşanın hangi olaylardan sonra yaşanacağına varıncaya kadar olayı tüm detaylarıyla tarif etmiştir. Buna göre, iki uçlu bir kuyruklu yıldızın çıkmasının ardından "alaca kargaya" benzeyen bir şahıs Mısır'da kargaşa ve fitnelere sebep olacaktır:
Naim b. Hammad Fiten’de, ve Ebu Cafer, Muhammed b. Ali (ra)’dan tahric ettiler. Buyurdu ki: Abbasi, Horasan’a ulaştığı zaman Şarkta boynuz şeklinde bir yıldız çıkar. Bu yıldız, ilk çıktığında Allah Nuh kavmini helak etmiştir. Hz. İbrahim ateşe atıldığında da çıkmıştır. Firavun kavmi yok edildiğinde ve Yahya b. Zekeriya öldürüldüğünde de görülmüştür. Siz o yıldızı gördüğünüzde fitnelerin şerrinden Allah’a sığının. O YILDIZIN DOĞMASI GÜNEŞ VE AY TUTULMASINDAN SONRA OLACAKTIR. SONRA FİTNELER “ALACA KARGA” MISIR’DA ZUHUR EDİNCEYE KADAR DEVAM EDER. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)

Peygamber Efendimiz (sav) bu şahsın, fitnelerin yaşandığı ve iki uçlu kuyruklu yıldızın çıktığı dönemde yaşayacağını bildirmektedir. Bahsedilen Lulin kuyruklu yıldızı 2009 yılı Şubat Ayı’nda Dünya’ya en yakın noktadan geçmiştir. Bu yönüyle hadisin, içerisinde bulunduğumuz bu döneme baktığı açıkça anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Peygamberimiz (sav)’in “MISIR’DA ZUHUR EDEN ALACA KARGA” benzetmesi Hüsnü Mübarek’e tam olarak uymaktadır.
Peygamberimiz (sav)'in bu şahısla ilgili haber verdiği başka detaylar da bulunmaktadır. Buna göre bu şahıs çökük burunlu olacaktır:

H.30---Deylemi, Ebu Ali Merdani’den (ravi silsilesi ile) O da Ebu Zer’den, O da Resulullah (s.a.v.)’den rivayet ettiler. Buyurdu ki: MISIR’DA KUREYŞ’TEN BİR ADAM ÇIKAR, ÇÖKÜK BURUNLUDUR. MAĞLUP OLUR VE MÜLKÜNÜ ZAİL EDER VE RUM’A KAÇAR. Onları alıp İskenderiyye’ye getirir ve müslümanlarla savaşır ve ilk melhame bu olur.
Hüsnü Mübarek’in burnunda, aynı hadiste tarif edildiği şekilde açıkça fark edilen bir çökme vardır.
Peygamberimiz (sav)'in verdiği detaylar bununla da sınırlı değildir. Peygamberimiz (sav) bu kişinin uzun boylu, geniş omuzlu, askeri gücü büyük olan bir kimse olduğunu da haber vermiştir:

Kab’dan gelen bir başka rivayette de, “Mahzum kabilesine mensup birisi başa geçecek, daha sonra Mevla gelecek sonra da KARŞI GELENİ YOK EDEN, UZUN BOYLU, ÇOK KUVVETLİ, GENİŞ OMUZLU BİR ARABİ başa geçecek... (El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyyil Muntazar, sf 30)

Bu hadiste bildirilen detayların her biri de, yine aynı şekilde tam olarak Hüsnü Mübarek’e uymaktadır.
Örneğin Hüsnü Mübarek “UZUN BOYLU OLMAYI” Cumhurbaşkanlığı şartlarına ekletmiştir. Kendisi de tıpkı hadiste belirtildiği gibi “uzun boyludur”.

Hadiste belirtilen bir başka özellik ise, bu kişinin “KENDİSİNE KARŞI GELENİ YOK ETMESİ”dir. Nitekim Mübarek, Devlet Başkanı olduğu seneler boyunca, halka ve özellikle de Müslümanlara yaptığı zulümlerden ve diktatör yönetiminden dolayı “SON FİRAVUN” olarak anılmaktadır.

Peygamberimiz (sav) ayrıca bu kişinin “BEDENEN KUVVETLİ VE GENİŞ OMUZLU OLDUĞU”ndan da bahsetmiştir. Gerek askeri geçmişi gerekse KENDİSİNE AİT 25 BİN KİŞİLİK BİR ORDUSU olması sebebiyle zahiren kuvvetli olan Mübarek’in, bedenen de kuvvetli ve geniş omuzlu olduğu açıkça görülmektedir.

HZ. MUHAMMED (S.A.V.)'İN RUSYA DEVLET BAŞKANI 

PUTİN'İN SURİYE'YE GİRECEĞİNİ BİLDİRMESİ

Ahir zaman gerçekten de çok acayip olayların peş peşe yaşandığı bir dönemdir. Öyle ki fitne bir ülkeden diğerine sıçrıyor,Ortadoğu'da yanan ateş ve dökülen kan hiç bitmeyecek gibi gözüküyor. Ateş tam söndü diyecekken bir de bakıyoruz başka bir ülke iç savaşla, istilayla, havadan atılan bombalarla haritadan adeta siliniyor. Müthiş bir Müslüman kıyımı tüm dünyanın gözleri önünde yaşanıyor.
Yaşadığımız bu dönemde en heyecan verici olan ise peygamberimizin bu yaşanacakları adeta görmüş gibi anlatmasıdır. Bakın peygamberimiz hadisinde Putin'in Suriye'ye gireceğini nasıl tarif ediyor:

İmam Ali Bin Ebu Talib hutbede şöyle irad etti;
Sonra Rasulayn Suriye ve Kobani bölgesi) SARI RENKLİ ADAM kantaranın başında zahir olur. 70 bin kişi orada ölür ve fitne IRAK'a geçer.
"Dediler ki ey müminlerin emiri nerede çıkacak BU SARI ADAM, vasıflarını bize bildir;"
Hz.Ali; "O, SIRTI UZUN BACAKLARI KISA ÇABUK ÖFKELENEN BİRİDİR." (İlzamun Nasin 2. Cild), İlzam un Nasibin 2.cild. sayfa:291, Yenabi ul Meveddet, 3.cild sayfa 205, Kitab ul cifr sayfa 414)

Hadiste Suriye'de ve Kobani bölgesinde onlara destek olan sarı saçlı bir adamın çıkacağını, bu adamın sırtının uzun, bacaklarının kısa ve çabuk öfkelenen biri olduğu tarif ediliyor. Peygamberimizin yaşadığımız olayları bu kadar detaylı bildirmesi nefes kesicidir. Peygamberimiz ahir zamanda yaşayacağımız bütün olayları adeta seyretmiştir. Hakikaten de peygamberimizin söylediği gibi fitne Irak'a geri dönmüştür. HADİSLERDE TARİF EDİLEN SARI ADAM RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN'DİR. Kantaranın başında diye tarif edilmesi demek hem Türk kavminin hem de Rum'un başında anlamına geliyor. Rusya şu anda bütün Türki devletlerin (Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan.) adeta lideri konumunda. Aynı zamanda Rusya Rum yani Ortadoksların ve Katoliklerin de başında lider olarak yer alıyor. Şangay ekibinin başında da Putin var.
Yine hadiste Kobani'nin olduğu bölgede 70.000 kişinin öleceği detayı veriliyor. Gerçekten de o bölgede binlerce kişi şehit edildi. Hala da Müslümanlar'ı şehit etmeye devam ediyorlar.

HZ. MUHAMMED SURİYE DEVLET BAŞKANI BEŞAR

ESAD'IN HZ. MEHDİ'YE YAPACAĞI KONUŞMAYI
BİLDİRMİŞTİR

Peygamberimiz (sav)'den rivayet olunan ahir zaman hadislerinde Suriye'de yaşanan savaş, katliam ve hadiseler detaylı bir biçimde tarif edilmektedir. Bu konuda Resulullah (sav)'tan aktarılan bir hadis şöyledir:
"Ali ibn Ahmed Ubadullah ibn Musa’dan, o da Muhammed ibn Musa’dan, o da Ahmed ibn Abu Ahmed, o da İsmail ibn Eyaş’dan, o da Muhacir ibn Halim’den, o da Mugira ibn Saad’dan, o da İmam Muhammed Bakır’dan tahriç etti:
Müminlerin Emiri dedi ki: “İKİ ORDU ŞAM’DA İHTİLAFA DÜŞTÜĞÜNDE, Allah’tan bir işaret dışında bir sona ulaşmayacaktır.”
Sonra ona soruldu: “Bu işaret nedir Müminlerin Emiri?”
Dedi ki: “YÜZ BİN KİŞİDEN FAZLA KİŞİNİN YOK OLDUĞU Şam’da bir deprem. Allah bunu inananlara rahmet, inançsızlara azap olarak yaratır. Bu meydana geldiğinde ŞAM’DA DURANA KADAR İLERLEYECEK SARI SANCAKLI BOZ ATLI BİNİCİLERin geldiğini görürsünüz. Büyük bir dehşet ve kızıl ölüm olacaktır. Sonra HARESTA DENEN BİR ŞAM KÖYÜNÜN BATTIĞINI GÖRÜRSÜNÜZ. Sonra CİĞER-YİYİCİNİN OĞLU ŞAM MİNBERİNDE OTURMAK İÇİN Yebis vadisinden gelir. Bundan sonra Mehdi’nin (as) çıkışını bekleyin.” (Gaybet-i Numani)
"CİĞER-YİYİCİNİN OĞLU ŞAM MİNBERİNDE OTURMAK İÇİN": Hadisin ifadesinde, katliamların başında herkesçe iyi tanınan "CİĞER YİYİCİ" sadist bir katilin oğlunun bulunacağı harika tarzında haber verilmektedir. Bilindiği gibi, Suriye ordusunun lideri Beşar Esad'ın babası HAFIZ ESAD gerek kimyasal silah saldırılarıyla, gerek bombardımanlarla Müslümanların ciğerlerini yerinden söken, parçalayan katliamlara imza atmış İslam düşmanı bir psikopattı. O yüzden Beşar Esad hadiste “ciğer yiyicinin oğlu” diye geçer. Görüldüğü gibi hadiste, sadist babadan sonra oğlunun da başa geçip, "ŞAM MİNBERİ"ne çıkacağına yani kendine Müslüman görünümü vererek, insanları kandırıp kendine bağlayacağına dikkat çekiliyor. Beşar Esad, işlediği sayısız cinayete, katliama rağmen sürekli kendini camilerde gösteren, namaz kılıp halka vaazlar veren imajıyla hadisteki tarife birebir uymaktadır. Şimdi Beşar Esad ilgili peygamberimizin başka bir hadisini inceleyelim:
"Şam’dan Kaim Mehdi’ye yüzü ters dönmüş bir adam gelecek. Şöyle diyecek, “ÜSTADIM BENİM ADIM BEŞAR, BANA KENDİMİ SİZİN HİZMETİNİZE SUNMAM SÖYLENDİ. BEN VE KARDEŞİM, SÜFYANIN ORDUSUNDAYDIK. BİZ ŞAM'DAN ÇIKTIK VE HER YERİ YERLE BİR ETTİK. DAHA DA İLERİ GİDİP, KUFE'Yİ YIKTIK. SONRA BİZİ BİR UYARAN GELDİ VE DEDİ Kİ; 'BEŞAR, İMAM MEHDİ İLE TANIŞ VE GEÇMİŞ GÜNAHLARIN İÇİN HUZURUNDA BAĞIŞLANMA DİLE. O SENİN TEVBENİ KABUL EDECEKTİR. ALLAH SENİN TEVBENİ KABUL EDECEKTİR.' Sonra Mehdi, elini Beşar'ın yüzüne sürer ve Beşar bundan sonra onun tarafında olur." (Bihar'ulEnvar, 51, 52 ve 53. ciltler, Karma İngilizce Çevirisi, sayfa 300-301)
Hadiste "yer alan yüzü ters dönmüş" Arapça’da, askeri açıdan bozguna uğramış insan için söyleniyor. Yüzü ters dönmüş yani hükümranlığını, etkisini kaybetmiş, askeri yönden mağlup olmuş kişi. Bu kişi Beşar Esad'dır. Bu hadisten ahir zamanda olduğumuz bu dönemde Suriye’deki savaşı Hz. Mehdi’nin bitireceğini, kanı Hz. Mehdi’nin durduracağını anlıyoruz. Demek ki barışa, kurtuluşa, Müslümanların birlik olmasına güç yetirecek tek kişi Hz. Mehdi’dir. Hz. Mehdi’nin binlerce kişinin katili olan Beşar Esad’ı nasıl affedeceğine gelirsek, peygamberimiz de en sevdiği can dostu olan Hz. Hamza’yı şehit eden Vahşi’yi affetmişti. O da sonra tövbe edip Müslüman oldu. Bu yüzden asıl günahları affedecek olan Allah’tır. Hz. Mehdi tüm dünyanın barışa, adalete, sevgiye kavuşmasına, Müslümanların ve dünyadaki tüm insanların huzura kavuşmasına Allah’ın izniyle vesile olacaktır. Yıllardır Ortadoğu’da akan kanı ancak Hz. Mehdi’nin durdurabileceği yaşanan olaylardan apaçık görünmektedir.
Buraya kadar, daha önce her gün basında, medyada bütün sıcaklığıyla takip ettiğimiz bu derece güncel bir konuyu Peygamberimiz'in (sav) en ince detaylarıyla asırlar öncesinden adeta gördüklerini anlatır gibi nasıl tarif ettiğine bizzat şahit olduk. Ancak, ilginç olan bu derece mucizevi bilgiler içeren böyle bir hadisin ve bunun gibi pek çok günümüz olayını haber veren aynı harikalıktaki diğer yüzlerce hadisin, günümüzde birçok İslam alimi, hadis uzmanı tarafından gündeme dahi getirilmemesi, özenle gözardı edilmesidir.

HZ. MUHAMMED (S.A.V.)'İN EL-KAİDE VE IŞİD
HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ

1. DOĞU TARAFINDAN SİYAH BAYRAKLILAR ÇIKACAK
Horasan’da (DOĞU’DA) SİYAH BAYRAKLAR ZUHUR ETTİĞİNDE... (Gaybet-i Numani, sf. 228)
Hadiste siyah bayraklarla doğu tarafından çıkacak bir topluluğa dikkat çekilmiştir. Bilindiği gibi El Kaide büyük siyah bayraklarla, Doğu’dan çıkmıştır.

2. YİNE DOĞUDAN BU KEZ DAHA KÜÇÜK SİYAH BAYRAKLI BİR GRUP ÇIKACAK
... Onlar bir süre devam ettikten sonra, YİNE DOĞUDAN BU KEZ KÜÇÜK SİYAH BAYRAKLAR ÇIKAR... (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no. 7.77)
Bilindiği gibi IŞİD (Irak Şam İslam Devleti), önce El Kaide ile birlikteyken sonra onlardan ayrılmıştır. Yani El Kaide’nin büyük siyah bayraklarının ardından, bu kez daha küçük siyah bayraklı bir grup olarak IŞİD ortaya çıkmıştır.

3. SİYAH BAYRAKLILARIN ORTAYA ÇIKIŞINDAN ÖNCE SURİYE’DE ÇATIŞMALAR OLACAK
“Üç alametin ardından imam kaim (Mehdi as)’ın çıkışını bekleyin.”
Kendisine sordular: “Bu alametler nelerdir?”
“SURİYELİLERİN KARŞILIKLI ANLAŞMAZLIKLARI, Horasan’dan siyah bayrakların çıkması ve Ramazan ayında korku.” (Bihârü’l-Envâr, 14)

4. SİYAH BAYRAKLILAR SURİYE’DE BULUNACAKLAR
... Ve yine ŞAM’DAN (SURİYE’DEN) KÜÇÜK SİYAH BAYRAKLI BİR ADAM görüldüğünde... (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.8)
... (Mehdi’nin çıkışının) diğer bir alameti de, SİYAH BAYRAKLI ORDUNUN ASKERLERİNİN, ATLARINI ŞAM’DAKİ ZEYTİN AĞAÇLARINA bağlamalarıdır... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-İl Mehdiyy-İl Muntazar, s. 23)

5. ESAD İLE SAVAŞACAKLAR
... EBU SÜFYAN’IN SOYUNDAN BİR ADAMLA (BEŞAR ESAD İLE ) SAVAŞIRLAR... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-İl Mehdiyy-İl Muntazar, s. 29)
Hadisler, iktidarı boyunca Müslümanlara karşı çok büyük katliamlar gerçekleştiren Hafız Esad’ın Süfyan olduğunu işaret etmektedir. Dolayısı ile bu hadiste bildirilen, siyah bayraklarla çıkanların savaşacağı, Süfyan’ın soyundan olan kişi de Beşar Esad’dır.

6. SURİYE’DEN SONRA IRAK’A YÖNELECEKLER
BENİ ABBAS’A AİT (IRAK) SİYAH BAYRAKLAR çıkar …
(Nuaym bin Hammad, Kitab al-fiten)
(Siyah Bayraklılar) FIRAT KIYILARINDAKİ ŞEHİRLERİNDE, KARADA VE DENİZDE ONLARI (KENDİLERİNE KARŞI GELENLERİ) ÖLDÜRECEKLERDİR. (Gaybet-i Numani, sf. 327)

7. ÇOK HIZLI NETİCE ALACAKLARDIR
Onlar o durumda iken Horasan taraflarından bayraklar gelecek, ONLAR SÜRATLE HAREKET EDECEKLER. (Gaybet-i Numani, sf. 327)
Oradan bir ordu ile geri dönüp Kufe’yi ve Basra’yı BİR GECEDE ELİNE GEÇİRECEK... (Kitab El Haft El Şerif, s.174)

8. GİRDİKLERİ ŞEHİRLER ADETA KENDİLERİNE TAKDİM EDİLECEKTİR
Kendilerine bu verilmediğinde savaşarak zafer kazanacak ve İSTEDİKLERİ KENDİLERİNE TAKDİM EDİLECEKTİR. (Meclisî, Bihârü’l-Envâr, c.51, s.87)

9. SAÇLARI VE SAKALLARI UZUN OLACAKTIR
Onun (siyah bayraklıların kumandanı) ASKERLERİNİN SAÇLARI VE BIYIKLARI ÇOK UZUN OLACAK, elbiseleri siyahtır ve ONLAR KARA BAYRAKLARIN ADAMIDIRLAR. (Gaybeti Numani, sf. 303)

10. TOPLU KIYIMLAR YAPACAKLARDIR
Allah taş kalpli ve soyu belli olmayan birini gönderecek ve zaferler onunla olacak... ONLARI (kendilerine karşı gelenleri) HİÇBİR FARK GÖZETMEKSİZİN TOPLUCA ÖLDÜRECEKLERDİR. (Gaybeti Numani, sf. 303)

11. KUFE’YE DOĞRU İLERLEYECEKLER
Horasan’dan çıkan SİYAH BAYRAKLILAR KÜFE’YE İNER... (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.12)

12. KUDÜS’Ü DE HEDEF ALACAKLAR
Horasan’dan SİYAH BAYRAKLILAR ÇIKAR VE İLYA’YA (KUDÜS’E) BAYRAKLARINI DİKENE KADAR, onları kimse durduramaz. (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.3)

13. ŞİDDETİN VE ÇATIŞMALARIN ARTMASI SEBEBİYLE İNSANLAR MEHDİ’Yİ TEMENNİ EDECEK HALE GELECEK
Büyük bir savaş olur. Neticede siyah bayraklılar galip gelir. Süfyani kuvvetleri kaçar. İŞTE O ZAMAN İNSANLAR MEHDİ’Yİ TEMENNİ EDERLER VE ARARLAR. (Celâleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zamân Mehdisinin Alametleri, s.61, hadis no: 7.26)

14. SİYAH BAYRAKLILAR SONUNDA MEHDİ’YE TABİ OLACAKLARDIR
ve MEHDİ’NİN İTAATINA GİRERLER. (İmam-ı Suyûtî)
Fakat bunu kabul etmeyip EHL-İ BEYT’İMDEN (BENİM SOYUMDAN) OLAN MEHDİ (AS)’A VERECEKLERDİR... (Meclisî, Bihârü’l-envâr, c.51, s.87)

15. MEHDİ DEVRİNDE SAVAŞLAR TAMAMEN SON BULUR VE TEK DAMLA KAN DAHİ AKMAZ
Mehdi’nin en önemli özelliklerinden beri asla kan akıtmamasıdır. Kan akıtan, savaşan, zulmeden mehdi değildir. Bu tip sahte Mehdiler yenilgiye mahkumdur.
(Mehdi’nin) Adaleti o denli olur ki, UYKUDA OLAN BİR KİMSE DAHİ UYANDIRILMAZ VE BİR DAMLA KAN BİLE AKITILMAZ. (Meclisî, Bihârü’l-envâr, c.51, s.87)

HARP (ERBABI) AĞIRLIKLARINI (YANİ SİLAH VE SAİREYİ) BIRAKIR. Hiçbir kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir. (İmam Şarani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret Ve Ahir Zaman Alametleri, s. 496)

  • Açıkça görüldüğü gibi Peygamberimiz(sav)’in söylediklerinin hepsi tek tek gerçekleşiyor. Ortadoğu’da ve dünyada yaşanan olaylar tam Peygamberimiz (sav)’in anlattığı şekilde ilerliyor.