14 Ocak 2014 Salı

SAKIN SİGARA İÇMEYİN

            Sigara içenlerin dumanı içine çekmediği sürece fiziksel zarar görmeyeceği, sigara kullanıcıları arasında görülen çok yaygın bir yanılgıdır. İşin aslı, duman herhangi bir canlı hücreye temas ettiği anda, o hücreye zarar verir. Sigara içicileri dumanı içine çekmese bile, dudak, ağız, dil, boğaz ve gırtlak kanserlerine yakalanma riskleri gayet yüksektir. Dumanı tamamen içine çekmemek fiziksel olarak imkansız olduğundan, içiciler akciğer ve yemek borusu kanseri riski de yaşarlar, sigaranın zararlarından muaf olmazlar.
            Sigara günümüzde insan sağlığını tehdit eden en önemli unsurlardan biridir. Pek çok zararlı maddeyi içinde barındıran sigara, vücuttaki tüm organ ve sistemleri olumsuz etkilemektedir. Sigaranın vücuttaki tüm doku ve organlara sayılamayacak kadar çok zararı vardır. Sigara ve dumanında fazla oranda ve çok çeşitli özellikte zararlı maddeler bulunmaktadır. Binlerce sayıda olduğu saptanan bu zehirleyici maddelerin büyük bir kısmı kanser yapıcı özellik içermektedir.
            Hem daha sağlıklı hemde rahat bir hayat yaşamanız için sigarayı asla içmeyin. Sigaranın zararlarının her birini iyice düşünün. Sigara içtiğinizde bu zararları yaşayacağınızı ve bir gün sigara içtiğinize çok pişman olabileceğinizi unutmayın. İşte sigaranın zararları:

            ERKEN YAŞLANMA – Düzenli bir şekilde sigara içilmesi, deri yapısını bozar, leke ve kırışıklıklara yol açar. Sigara içen bir insanın cildi, normalden 2 kat daha hızlı kurur ve buruşur. Sigara içenler ilerleyen yaşlarda yaşıtlarına göre çok daha yaşlı gözükürler. Sigara selülitlere sebep olur. Tırnaklar sağlıksızlaşır.

            İYİLEŞME ZORLUĞU – Sigara içenlerin yaraları çok daha zor iyileşir. Bunun yanında ameliyat sonrası yaralarının iyileşmeme olasılıkları vardır. Bazen ameliyat sonrası yaraların iyileşmediği görülür. Kullanılan ilaçları etkisizleştirebilir.

            İLACA KARŞI BAĞIŞIKLIK – Sigara içenler belli bir ilacın etkili olması için çok daha büyük dozlarda o ilacı kullanmak zorunda kalır.

            DİŞLER – Sigara ağız kokusu yapar. Bunun yanında dişler sararır ve de kararır. Sigara kullanımında –özellikle uzun ve orta dönem- diş eti hastalığı riski, sigara içmeyen birine göre %70 daha fazladır. Özellikle sık sık oluşan diş eti rahatsızlıkları, diş ve çene bölgesinde kistlere ve ağız kanserine yol açabilir. Sağlıksız diş etleri sebebiyle dişler dökülebilir. Ağızdaki tat alma hissi büyük ölçüde azalır.

            KALP HASTALIKLARI VE DAMARLAR – Sigara, beyin ve kalpte damar tıkanıklığına neden olur. Damar sertliğini hızlandırır. Damar hastalıkları zamanla kangrene yada burger’a sebep olabilir. Burger hastalığı el ve ayaklardan başlayarak tıkanıklığa yol açar ve uzuvların kesilmesi gerekir. Tansiyon yükselmesi görülür. Damar tıkanıklığı ya da daralması sebebiyle kalp krizi sonucu doğurabilir. Sigara kalbe giden damarları oldukça hızlı bir şekilde tıkar. Kalbe gelen ve giden damarların daralmasıyla birlikte kalp olağandan çok daha fazla çalışır ve kriz riski artar. Ayrıca sigarada bulunan karbonmonoksitin kandaki oksijeni yok etmesiyle damarlarda kolestrol depolanır ve bunun neticesinde de kalp krizi riski artar. Sigara içenlerin kalp krizine yakalanma riski içmeyenlere göre 4 kat daha fazladır.

            BEYİN – Sigara içen insanların beyin kanaması riski %50 daha fazladır. Bunun sebebi beyinin yeterli miktarda oksijenle beslenemeyip, beyine gelen damarlarda oluşan daralma sonucu beyinde oluşan baskıdır. Sigara beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Öğrenme bozuklukları, hafıza zayıflığı ve erken bunama görülür.

            GÖZLER – Göz merceğinin saydamlığının azalmasına yani katarakta sebep olur. Kalıcı körlük meydana gelebilir.

            KEMİKLER – Sigara tüm vücudu zehirlediği için kemiklerde bu durumdan nasibini alır. Kemik erimesi sigara içen insanlarda ve özellikle sigara içen kadınlarda çok sık rastlanan bir rahatsızlıktır.

            BAŞ AĞRISI – Sigara bağımlılarında kronik baş ağrılarına rastlanır.

            SIRT VE BEL AĞRISI – Sigara içmek, belle ilgili hastalıkların tedavisini engelleyen yegane faktörlerden biridir. Bunun yanında normal insanlarda da zaman zaman şiddetli sırt ve bel ağrılarına yol açabilir. Bunun nedeni, sigara içen kişilerde vücudun, omurilikteki disklere çok zayıf miktarda oksijen göndermesidir.

            MENOPOZ – Sigara içen kadınlarda beklenenden 5-10 yıl daha erken menopoz görülür. Bu da kemiklerin erkenden incelmesine ve de erimesine neden olur.

            RAHİM KANSERİ – Rahim ve yumurtalık kısırlığı ve rahim kanseri riski oldukça yüksektir. Sigara içen kadınlar içmeyenlere göre 4 kat daha fazla rahim kanserine yakalanma riski taşır.

            PROSTAT KANSERİ – Sigara içmek bütün bu tarz kanser türlerinin %40’ının nedenidir.

            GÖĞÜS KANSERİ – Sigara içen kadınlar içmeyenlere göre %75 daha fazla göğüs kanserine yakalanma riski taşır.

            BOĞAZ KANSERİ – Boğaz kanseri vakalarının %80’ine sigara yol açar.

            MİDE VE BAĞIRSAK KANSERİ – Sigara içenlerin mide veya bağırsak kanserine yakalanma riski içmeyenlere göre 2 kat daha fazladır.

            KARACİĞER KANSERİ – Karaciğer kanseri vakalarının % 80’i sigara yüzünden olur.

            GIRTLAK KANSERİ -  Sigara gırtlak kanserine yakalanma riskini çok arttırır. Bu da ilk başlarda konuşma zorluğu ilerleyen safhalarda tamamen konuşamamaya sebebiyet verir.

            YEMEK BORUSU KANSERİ – Bu kanserden ölenlerin hemen hemen hepsi sigara içtikleri için ölmüşlerdir.

            AĞIZ KANSERİ – Ağız kanseri vakalarının tamamına sigara yol açar. Hatta sigarayı yakmadan dudağında taşıyan yada tütün çiğneyenlerde de ağız için kanserleri görülür.

            PANKREAS KANSERİ riski artar.

            MESANE KANSERİnin önemli nedenlerindendir.

            AKCİĞERLER — Şüphesiz, sigaranın ilk hedefi ağız, nefes borusu ve dolayısıyla akciğerlerdir. Sigara içenlerde akciğerlerin doğal savunma sistemi bozulur ve buda enfeksiyon kapma riskini artırır. Akciğerlerde oluşan astım, kronik bronşit gibi rahatsızlıkların %80’i sigaradan kaynaklanmaktadır. Akciğerlerin süngerimsi yapısı sebebiyle toksik maddelerin çoğu burada toplanırlar. Akciğer kanserine yakalanma riski çok ama çok yüksektir. İstatistikler, akciğer kanseri vakalarının %95’inin sigara içtiğini ortaya koymuştur.

            SOLUNUM PROBLEMLERİ— Sinüzit, farenjit, bademcik ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu hastalıklarına yol açar. Tütün içinde bulunan Karbonmonoksit, Nikotin, Katran gibi zararlı maddeler akciğer kanseri başta olmak üzere, solunum sistemi hastalıklarından olan bronşit ve amfizeme gibi hastalıklara neden olur.

            ÇOCUKLUK SOLUNUM PROBLEMLERİ — Annesi ya da babası sigara içen çocuklar 6 kat daha fazla solunum yolu hastalıklarıyla karşılaşma riski taşır. (Soğuk algınlığı, kulak iltihapları, bronşit, bademcik problemleri, astım ve de zatüre ‘ki bazen ölüme bile yol açar’)

            ŞEKER HASTALIĞI – Sigara içmek, vücudun insülün salgılama yeteneğini zamanla yok eder. Bu da şeker hastalığına yol açar.

            KULAK ENFEKSİYONLARI - Sigara içenlerin çocuklarının oititis hastalığına yakalanma riskleri vardır.

            EMPHYSEMA – Bu hastalığın yol açtığı ölümlerin %85’i sigara yüzünden olur. (Ciğerlerdeki alveoller zamanla esnekliğini kaybeder. İlerleyen safhalarda, yoğun bir biçimde solunum zorluğu olur ve hasta solunum makinesine bağlanmak zorunda kalır.)

            KISIRLIK – Eşlerden sadece birinin sigara içmesi çocuk olmaması riskini 3 kat arttırır.

            KANGREN – Akciğerler verimsizleştiği için, vücuda çok az oksijen yayılır. İnsan vücudu, bu çok az miktardaki oksijeni mecburen iç organlara dağıtmak zorunda kalır. Bundan dolayı kalbe en uzak kısımlar olan parmak uçlarından itibaren hücreler süratle zincirleme olarak ölür. Çoğu zaman kollar ya da bacaklar kesilebilir.

            Sigara koku alma duyusunu azaltır.
            Sigara gastrit, ülser ve reflü hastalığına sebep olur. 
            Sigara vücutta yorgunluk, uykusuzluk hali, stres, gerilim, performansta düşme ve reflekslerde azalmayı meydana getirir.
            Çevre kirliliğine yol açar, yangınların en önemli sebeplerindendir.
                Sigaranın zararları sadece vücudunuza değil, çevrenize ve bütçenize de çok fazladır. Pahalı bir alışkanlıktır.
            Çocuğunuzun sigaraya başlama oranı daha fazla olur.


            SİGARANIN NEDEN OLDUĞU KANSERLER

            1.Akciğer Kanseri
            2.Gırtlak Kanseri
            3.Ağız boşluğu-yutak kanserleri
            4.Dudak Kanseri
            5.Yemek borusu kanseri
            6.Mide kanseri
            7.Kalın barsak kanseri
            8.Pankreas kanseri
            9.Meme kanseri
            10.Mesane ve böbrek kanseri
            11.Rahim boynu kanseri
            12.Kan kanseri
            13.Yumurtalık kanseri

            Sigaranın neden olduğu kanserlerden (ve diğer sağlık sorunlarından) korunmanın  en iyi yolu sigara içmemektir. Sigaranın bırakılmasından sonra kanser ve diğer hastalıkların riskinin azaldığı ortaya konmuştur.
            Bu bilinen gerçekleri göz önünde tutarak daha duyarlı olmaya çalışmalıyız. Yeni nesle iyi örnek olup eğiterek onları büyük bir problem haline gelen bu ölümcül alışkanlıktan korumalıyız. Sağlıklı bir yaşam ve sağlıklı bir gelecek için sigarayı bırakın.

            İÇİLEN HER SİGARA SİZİ KANSERE VE ÖLÜME BİR ADIM DAHA YAKLAŞTIRIR. BEDENİNİZ DÜNYA HAYATINDA KISA BİR SÜRE FAYDALANMANIZ İÇİN SİZE EMANET OLARAK VERİLMİŞTİR VE BU EMANETE EN GÜZEL ŞEKİLDE BAKMAKLA SORUMLUSUNUZ.


               HAMİLE OLANLAR KESİNLİKLE SİGARA İÇMEMELİDİR

            Sigara oldukça küçük ve de sağlıksız bir bebek doğurma riskini inanılmaz boyutlara çıkarır.
            Sigara hamileliği zorlaştırır.
            Sigara erken doğum riskini arttırır.
            Sigara anne karnında ve doğum sonrasında bebeğin ölüm riskini arttırır.
            Sigara plasenta previa ve abrubtio plasenta riskini arttırır.
            Sigara yarık damak gibi bazı doğumsal anomalilerin görülme riskini arttırır.
            Sigara düşük doğum ağrılığı görülme oranlarını %30 arttırır.
            Sigara çocukta ileri dönemlerde astım ve benzeri kronik hastalıkların görülme riskini arttırır.
            Sigara çocuğun ileriki yaşamında öğrenme yeteneğinde azalmaya neden olur.
            Sigara çocuğun hiperaktif olmasına neden olabilir.
            Sigara çocukta davranış bozukluğu görülme riskini arttırır.
            Sigara çocuğun ileride sigara bağımlısı olma riskini arttırır.
            Çocuklar kanseri önleyen genlerden yoksun hayata gelir.
            Sigara içilmediğinde anne sütü daha sağlıklı olur.
            Sigara içilmediğinde annenin hastalık riski azalacağından çocuk sağlıklı büyüyecektir.
            Sigara içilmediğinde hamilelik daha rahat ve sağlıklı geçecektir.


            SİGARA, ALKOL VE DİĞER ZARARLI ALIŞKANLIKLARDAN KURTULMANIN EN TEMEL YOLU, GÜÇLÜ BİR İRADE KULLANARAK BEN BUNLARI BIRAKIYORUM DİYE BİR KARAR ALMANIZDIR. BUNU İSTEMENİZ HİÇDE ZOR DEĞİLDİR. SADECE BİR KARAR ALMANIZ YETERLİ OLACAKTIR.
 
                                                                                                                                                        

                   PASİF İÇİCİLİK TEHLİKELİDİR

            Sigara içen kişiler kendilerine zarar verdikleri gibi çevrelerinde bulunan kişilere de zarar verir. Bunlara pasif içici denir. Sigara dumanına maruz kalan herkes pasif içici olarak olumsuz etkilenir. Sigaradan yayılan duman, hem nefes yoluyla hemde ciltten emilerek kana karışmaktadır. Pasif içicilik birçok zehir ve kanserojen maddeyi içeren toksik bir karışımı solumaktır. Sigara solunduğunda, dumanın bir kısmı içe çekilir, bir kısmı ise havaya karışır. Pasif duman tahmin edebileceğinizden çok daha fazla sağlık sorununda rol oynar. Pasif içiciliğin tehlikelerini hafife almayın. Pasif içicilik, sigara içmek kadar öldürücü olmasa da, yine de toksiktir ve insan yaşamını tehdit eder. Pasif içicilik ciddi bir olaydır ve bunu soluyan herkesin endişe duyması gerekir. Sigara içmeyen fakat bu dumana maruz kalan insanlar sigara içenlerin yaşadığı sağlık sorunlarıyla karşılaşabilir. Hiç kimse sigara dumanıyla zehirlenmiş havayı solumak zorunda bırakılmamalıdır. 


                        PASİF İÇİCİLİK VE KANSER

                        Pasif içicilikle bağlantılı kanserler şunları içerir:

                        Akciğer kanseri
                        Geniz – sinüs boşluğu kanseri
                        İdrar kesesi kanseri

            PASİF İÇİCİLİĞİN KALP ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

              Kalp hastalığı kaynaklı ölüme neden olur.
              Akut ve kronik koroner kalp hastalıklarına neden olur.
              Pasif içiciliğin beyine kan taşıyan karotik arterleri daraltır.
              Pasif içicilik arteroklerosis adı verilen damar sertliğinin gerçekleşmesini hızlandırır.
              Pasif içiciliğe sürekli olarak maruz kalmak kalp krizi riskini iki katına çıkarır.


            PASİF İÇİCİLİĞİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDE ETKİSİ

            Pasif içicilik bebeklerde enfeksiyonlara neden olur.
            Astımlı çocuğun durumu pasif içicilik yüzünden kötüye gider. Ayrıca pasif içicilik binlerce yeni astım vakasına neden olur.
            Kronik solunum semptomları (öksürme ve hırıltı) pasif içicilikle bağlantılıdır.
            Pasif içiciliğe maruz kalan çocukların diş, göz ve burunla ilgili sorunlar yaşamaları normaldir.
            Pasif içiciliğe maruz kalmak orta kulakta sıvı birikimini artırır.

 


                SİGARA, İÇKİ VE GÜNAHLARDAN KURTULMANIN YOLU

            Bir insanın zayıflığı kendine yedirmemesi yani kabul etmemesi gerekir. Bir insan kendisini robot gibi kullanmalıdır. Sigara içen bir insan sigarayı içmiyorum diyerek sigarayı bırakabilir. Bir insanın kendisinin sigaraya sürüklendiğini yani kendisinin boynundan birisi tutup sigarayı yöneltmesi gibi bir üslup insana yakışmaz. Bunu insanın izzeti nefsine yakıştırmaması gerekir. Sadece içmiyorum demesi yeterlidir. Sigara bizi zorla kendisine getirip çekemez. Sigara içmediğimde perişan oluyorum gibi sözler doğru değildir. İnsanın kendine Allah rızası için bir saygı duyması gerekir. İnsanın azmetmesi gerekir. İnsanın kendisini aşağılayacak, ezecek, Allah’a karşı küçük düşürecek bir şey yapmasına gerek yoktur. Yapmıyorum söylenir ve çelik gibi bir irade kullanılır ve hayatın her safhasında böyle yapılır. Mesela sabah namaza kalkmanın zor olduğunu söyleyen bir insan kendisine kalk dediğinde kaldırır. Kalkamıyorum demenin bir anlamı yoktur. Vücut tek bir emre bağlıdır. Vücut hangi emrimizi yerine getirmiyor ki? Mesela önünüzde bir kalem var. Kalemi alıp yan tarafınıza koymak istediğinizde bedeninize bu emri vermeniz yeterlidir. Beden çok uysaldır. Beden tam bir köledir ve insanın emrindedir. Beden insana tam boyun eğmiştir ve makine gibidir. Sadece emir vermek yeterlidir. Sigara içmiyorum söyleyip işi bitireceksiniz. İçki içen birisiyseniz içkiyi içmiyorum söyleyip işi bitirmiş olacaksınız. Anında konu kapanmış olur. Herhangi bir günah işleme durumunda yapmıyorum der ve işi bitirirsiniz. Zaten vücut uysalca hemen sizi dinlemiş olur. Yani hiçbir sorun çıkartmaz. Bazı insanlar vücuda bu emri vermenin zor olduğunu zannederler. Halbuki çok kolaydır ve vücudun insanı dinlemesi de çok kolaydır. Bunu bazı insanlar gözünde büyütürler. Daha önce kendilerini şartlandırdıkları için yapamayacaklarını zannederler. Öncelikle o şartlandırmayı kaldırmak gerekir. Vücuda emir vermek ve vücudun emri dinlemesi çok kolaydır. Bunu denediğinizde görmüş olacaksınız. Bunu aksi gösteren insanlar bahaneye sığınmış olurlar. Bunlar bazen insanın geçmişinden, çocukluğundan kalmış olan bilgilerden kaynaklanır. Çocukluktaki bilgiler insanı çok tahrip eder. Çocukluktan kalmış beyne oturan bilgiler yani alışkanlıklar insanların canını yakmıştır. Vücudun söz dinleme gücü son derece kolaydır. Vücuda emir vermekte bir o kadar kolaydır. İnsanlar bunu yaşayarak gördükleri vakit hemen anlamış olurlar. Bir insan sigarayı içmiyorum dediğinde vücut ona niye içmiyorsun demez. Fakat geçmişten kalan bilgiler devreye sokulursa mesela biraz sonra perişan olacaksın, başın ağıracak gibi garip yalanlarla kendisini kandırırsa bu olur. Bazı insanlar böyle durumlara mutlaka bir kılıf bulurlar. Kendilerini kandıran sahte bilgilere aldanırlar. O sahte bilgilerin hepsi kenara atılıp daha gerçekçi düşünmeleri gerekir.
            İnsan bedeni insana isyan edemez. İnsan bedeni köle gibidir. Bazı insanlar nefsi abartırlar. Mesela nefs kontrol altına alınamaz, nefs insanı sürükler, nefse söz geçiremedim gibi sözler vardır. Bunlar iman zafiyetinden ve ona bağlı akıl zafiyetinden olur. En cazip şey bile olsa insan kendisini rahatlıkla kontrol altında tutabilir. Haram olan bir fiil olduğunda bedene emir verilirse beden o haram fiili yapmaz. Nefs Allah’a düşman yaratılmıştır ve daima kötülüğü emreder. Nefs çok zavallı ve baş eğicidir. Nefs bir emre bağlıdır yani dur dediğinizde durur. Bir şey helal olduğunda hadi dediğinizde devam eder. Bunun dışında bir özelliği yoktur. Bazı insanlar suç işlediğinde şeytan beni kışkırtıp bunu bana yaptırdı diyebilirler. Şeytanın insanın üzerinde zorlayıcı gücü yoktur. Şeytan insana sadece fısıldar. Sizde dinlemiyorum dediğinizde konu bitmiş olur.
            Nefsi ezmek son derece kolaydır. Bir gün mutlaka öleceğini ve aciz olduğunu bilen bir insanın nefsinin kölesi olması çok akılsızca bir harekettir. Nefs bir insanı olumlu etkileyecek bir şeye çekmez. Nefs bir insanı içkiye çekse zaten içkide bir zevk yoktur. Nefs bir insanı zinaya çekse zinadan insan tiksinir ve iğrenti gelir. Ondan da bir zevk alamaz. Nefs bir insanı öfkeye çekse öfke insanı rahatsız eder ve hasta yapabilir. Bu durumun da bir zevki yoktur. Nefsin insanı çektiği şeyler kötü ve rahatsız edici şeylerdir. Nefsi ezmek güçmüş gibi gözükebilir ama nefsi ezmek insan için nimet ve kolaylıktır. Nefsi ezmek insanı rahata sevk eder. İnsan nefsten kurtulduğunda beladan, rahatsızlıktan ve sıkıntıdan kurtulmuş olur. Ben nefsime uyuyorum demek şuurum kapalı anlamına gelir. Bu çok garip bir durumdur. Yani bunun bir makulluğu yoktur. Eğer bir insan nefsine uymuş diyorsak kendi zararına bir hareket demektir. Mesela kafasını duvara vurmak gibi, kendini yaralamak gibi yani kendine acı çektirmektir. Nefsi kontrol altına alan insan asıl nefsine o zaman uygun yaşamış olur. Mesela gayri meşru ilişki yerine helali olana yaklaşırsa bu o insan için bir nimet olur. Yalan söylemezse vicdanı açılır. Affederse kafası dinç olur ve sıkıntısı gider. Alkol ve uyuşturucu kullanmazsa sağlıklı, sıhhatli ve daha zinde olur. Bunlar nefsin lehine olan şeylerdir. Bunların aksi nefsin aleyhinedir.